thaysanura

Beyninizi tokatlayan blog

Salı, Eylül 27, 2005

Eğer ironi çilekten yapılsaydı hepimiz tatlı dilli olurduk..

Perşembe, Eylül 15, 2005

dikkat dikkat

sayın abonemiz geçeci bir süre için (ne zaman geçer bilmiyorum) blog yayınımıza ara veriyoruz.. hatta belki kiraya veriyoruz bakalım artık ne değer biçerlerse

ara dedim ama 2 ara bi dere yazarım ben yine..

Pazartesi, Eylül 12, 2005

Bitti, zor oldu ama bitti..

Adliye koridorlarında biteceğini hiç ummadığım bir serüvene noktayı koydum, koydun,koyduk, koydular.. daralan, yuvarlanan bir merdiveni çıkarak daldığım rüya manyetik bir kapının biplemesiyle son buldu. Çünkü üzerimizde pozuk para, metal kaplama bir diş ve bir çengelli iğne vardı. Bu son rüya mı peki? bilinmez ki uyku böceğinin bizi ne zaman ziyaret edeceği ve ramın ne zaman devreye gireceği.

Pazar, Eylül 04, 2005

Esnaf ve Sanatkarlar Odasına Giriş Formu

Her yapılan işte mutlaka eleştirilecek birşey buluyormuşum. Hiçbir şeyden memnun, mutlu, mesut olmuyormuşum. Kabul ediyorum, olmuyorum. Çünkü: pantolon diktiriyorum bol oluyor, fotokopi çektiriyorum açık çıkıyor yazılar, bıçak bileyletiyorum kurban bayramımız zehir oluyor, yorgan kabarttırıyorum kadın içindeki yünleri değiştiriyor, ekmek aldırıyorum en yanık tenli olan bizim poşette, fayans döşetiyorum düşüyor, asfalt döşetiyorum(ben değil tabi site sakinlerinin ortak kararı , bana bişey soran yok)ilk yağmurda çukurlara düşüyorum (ben değil tabi, arabai bide site sakinlerinin arabası)çoban salata istiyorum, garson kan yapar diye semizotu salatası getiriyor, eve kargo geliyor ben evde yokum diye teslim etmiyorlar, şubelerine gidiyorum kimlik kontrolü yapmadan veriyorlar paketi...... bu liste ve tabiki her biri kavgaya sebebiyet veren bu konular uzaaar gider böyle İpek Yolu boyunca.. lafı bu kadar dolandırmamızın sebebine gelince yeni saç rengim, daha doğrusu yenilenmeyen saç rengim. Binbir sevk, heves ve heyecanla kuaförüme gittim. İstediğim gayet basit bir işlemdi. Sarı-yeşil-gri arası bir renk gösterdim. Olur yaparız çok da güzel olur dediler.. Sonuç: kahverengi, kin ve nefret. Gösterdiğim renk ince telli saçlarda tam olarak tutarmış, sanki benim kafamdakiler at kılı.. Tamam at kılı bile olsa bu konuda müşteri aydınlatılmaz mı? Baştan olmaz diyeceksin o zaman sen. Bir genç kızın hayalleriyle oynamayacaksın, ümitlerini kırmayacaksın, altın yumurtlayan tavuğu kesmeyeceksin ve tüm blog sakinlerine rezil olmayacaksın. Hey Allah ım bide annene hiç çekmemişsin diyorlar. Saç teli bakımından değil tabi asabiyet bakımından.. Olabilir annem zaten kimseye kızmaz

Bundan sonra her işimi kendim yapacağım. Esnaf ve sanatkarlar odasına da kaydımı yaptıracağım, yukardaki tüm esnaf bozuntularını da şikayet edeceğim. Kimseyle kavga etmek zorunda kalmayacağım. Şart olsun

Perşembe, Eylül 01, 2005

hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyorum

yani buraya bile yazamayacağım ama her baktıkça hatırlayacağım. Bir de kendime yeni bir blog yapıp adresini kimseye vermeyeceğim, anahtarı yutacağım..Bu defaki blogu da Türkçe yapacağım.... Herşeyin kolayına kaçacağım, yarın yine memur oluyorum ondan herhalde.