thaysanura

Beyninizi tokatlayan blog

Cuma, Ağustos 25, 2006

sevgili kelimesini duyunca neden aklıma sarşın, lüleli saçlı kızlar, kısa kızıla boyalı saçlı kızlar, hint kınalı kızlar, taş vücutlu kızlar geliyor da; taş gibi adamlar gelmiyor? neden benim aklım hep rakiplerde? nerden çıktı bu süperler?neden kendime sevgili düşünmüyorum da bana sevgili olabileceklerin sevgililerini düşünüp duruyorum?

zamanın birinde bir filmden geliyorduk. otobüsteydik, kalabalıktı.ayakyatdık ve önümüzde uzun bir yol vardı. yeşil değildi, ince de değildi. o yolda yeşil olan içinde bulunduğumuz otobüs, ince olan da otobüsteki kızdı. oldukça güzel, sade, alımlı, bakımlı, havalı birşeydi. o kızı görünce filmdeki hatun gelmişti aklıma. benzer özellikleri had safhadaydı. (bu had safha kelimesi bir haftadır had safhada karşıma çıkıyor.) kulağına eğilerek demek isterdim. ama eğilmedim. çünkü ayaktaydık ve benden uzundu. o benim ağzıma doğru eğildi onun için. "iyi ki" dedim "filmdeki kız kadar güzel değilim." kulağıma eğilerek "sen, sende varolan şeylerin neler olduğu bilmiyorsun." tarzında beni o anda otobüsteki bütün kızlardan mutlu edecek bir söz söylemişti.

ertesi gün anlatmıştım bu olayı ve unutamamıştım uzun süre. kızlara olan bu düşmanlığım yoktu o günlerde. farklı takımlarda oynasak bile milli maçlarda bir araya geliyorduk. şimdi ne otobüsler yeşil, ne de sinemada o kadar güzel film var. üstelik artık otobüse binince ayağa kalkıp yer veriyorlar. üstelik artık ben başka bir takıma transfer olmuştum. hatta yakında antrenör bile olacağım.

Perşembe, Ağustos 24, 2006

bazılarının rock'n coke ı kabartmıştır şimdi. üstünden içmek lazım pikini üstüyle hemde

Salı, Ağustos 22, 2006

#keyfekeder#bok

üzerinde(fiziki olarak değil) düşünülmeyen fakat önemli sonuçlara mazhar, üretici kişiye göre katı ve sıvı gibi farklı hallerde bulunabilen atık.

vücuttan atıldığında, kesif bir koku ile birlikte rahatlama hissi veren bok; binlerce yıldır ki insanoğlu eminiz varolduğundan beri sıçıyor, toplumların ilgi odağı olmakla birlikte(?) ekosistem açısından da kayda değer verilerle karşımıza çıkmaktadır.

örnek olarak istanbul'u ele alacak olursak;
bu koca tarihi şehirde -kesinlikle çok daha fazla olduğunu bilmemize rağmen, resmi verilerden hareket etmenin doğru olacağı düşünülerek- 2000 sayımına göre 5.088.535 erkek ve 4.930.000 kadın yaşamaktadır. ortalama anatomiye sahip bir erkeğin günlük sıçım miktarı 250 gr olup, yine ortalama bayanlarda ise("kızlar sıçar mı abi" düşüncesi ile yıllarca bu işi yaptıklarını düşünmemiş olsak da) 150 gr dolaylarındadır. dolaylarındadır dedik, çünkü bu işi hakkı ile yapanların olduğunu da gözardı etmemek gerekmektedir.
ortaya çıkan rakam korkutucudur; erkekler günde 1272 ton bok üretirken ki bu rakam bütünün %63'ünü oluşturmaktadır, 740 ton boku da kusura bakmasınlar ama bayanlar üretmektedir.(valla rakamları minimize ettim ama sizin de maşallahınız var!!!)
görüldüğü üzere yaklaşık 2012 ton bok, üretim fazlası olarak bir yerlerde durmaktadır.

işte rakamlarla bok...

son olarak, bahse konu madde, akla bazı önemli ama çarpıcı sorular getirmektedir;
- metan ve alüvyon açısında zengin olan bu atık, doğaya nasıl bırakılmaktadır?
- geri dönüşüm, bok böceğinin katkıları haricinde mümkün müdür?
- topluma az sıçmayı öğretmek mümkün müdür?
- bu kadar bok nereye gitmektedir?

kabuller;
- kabızlık, ishal, obezite gibi yan istatistik verileri ihmal edilmiştir.
- lifli yiyecek tüketiminin çok az olduğu bilinmekle birlikte, miktarlar lifli yiyecek tüketimi sonucunda atılan değerler üzerinden ele alınmıştır

Pazartesi, Ağustos 21, 2006

Yalnızca Kandil akşamları namaz kılıp dua edince sanki Allah bana "İşin düşünce geldin değil mi?" diyecekmiş gibi geliyor. Bir şey isteyemeden namazı bitiriyorum.

Pazartesi, Ağustos 14, 2006

summary

deve güreşi, step tahtası, yönetim ve organizasyon...

Cuma, Ağustos 04, 2006

"majinmajin" e uzanan eller kırılsın

niyet ettim 10 günlük internet orucuna
amaaan aman aman

dönüşte "majinmajin"i geri istiyorum

Salı, Ağustos 01, 2006

evlenmek üzereyim galiba.. ama önce boşanmak gerek..