thaysanura

Beyninizi tokatlayan blog

Salı, Ekim 24, 2006

Her şeyi anlıyorum da şu blog işinde word verification neden var onu anlamıyorum. Tamam bazı yerlerde nedenini yanında açıklıyorsunuz da yine de eksik şeyler var. Diyelim ki ben bir blog sapığı anonymousum. Bir sürü şey yazdım durdum. Son aşama bu word ver.. İşine geldi. 5 tane harfi yazmaya mı üşenicem. Ya da bu benim kimliğimi ifşa edecekse neden yukarıda yazdığım o kadar harf boşa gidiyor?

Perşembe, Ekim 19, 2006

g.r.i.p.

oldukça sık hasta olduğumuz şu günlerde yakın temastan, tokalaşmaktan, kapalı mekanlarada uzun süre kalmaktan, hatta kapı tokmaklarını tutmaktan sakınınız. zira bu virüsler canlı bir organizmada canlı, cansız ortamlarda ise kristalleşerek cansız gibi öylecesine durabiliyorlar. canlı ortamlara örnek olarak insan vücudu, hayvan vücudu ve bitki vücudunu verebilir. cansız ortamlar ise yukarıda saydığımız ortamların dışında kalan telefon ahizesi, klavyenin tuşları ve telgrafın telleri olarak gösterilebilir. bu bağlamda telgrafın tellerine kuşlar konduğunda ki bu tellerde grip vürusü varsa kuşun hastalığa yakalanması işten bile değildir. peki nedendir diye soracak olursanız iş dışında 08-17 saatleri dışında yapılan bir şeydir. aynı şekilde hasta bir kuş bir telgraf teline konduğunda sizin telgraf çektiğiniz diğer kişiler de hasta olacaktır. bu yüzden lütfen mors alfabesini kullanmayalım, morsları dişleri, derileri ve hatta bıyıkları için öldürmeyelim.

Cumartesi, Ekim 14, 2006

erenler apt. kat: 2 daire:6

bizim karşı komşunun 2 oğlu vardı. birisiyle aynı okuldaydık o zamanlar bizim karşı komşu değillerdi. ya da ben balkona pek çıkmıyordum. neyse geçmiş gün hatırlamıyorum şimdi. neyse ki şimdi de bizim karşı komşu değiller. zira oğullarının adı şevket ve orhandı..

Salı, Ekim 03, 2006

ahahahaa

kurtardı beni kahramanım... çekti çıkardı çukurdan. bir süre daha evimin asistanı olacağım. boy boy makalelerim olacak. hakemli derginin birisine vericem zamanı gelince hayırlısıyla

Pazartesi, Ekim 02, 2006

bir sürü neceset içinde halim

evet yine aynı çukurun içindeyim. üstelik bu defa bu çukura kendi istegimle atladım. bugun itibariyle istifa edersem mali işlerle, ayın 14 ü itibariyle istifa edersem burokratık işlerle, 14 kasım itibariyle edersem hile işleriyle, 14 aralık itibariyle edersem akademik işlerle uğraşmam gerek.

halbuki ben mark adında bir alman, liret adında bir italyan, frank adında bir fransızla uğraşmak istiyorum. peki şimdi neyle ugrasıyorum? peso adında bir meksikalıyla