pazar
eski pazarları hatırlıyorum. yetiştirilmeye çalışılan ödevler, terasta yapılan mangal, mangal üzerinde demlenen çay bazen de kadayıf... sonra eve gelinir. banyo yapılır, tırnak kesilir. tırnak kesme işlemi bizimkiler izlenirken yapılır. 2. reklamda makarna vardır. oba makarna. ablam hiç üşenmez bana makarna yapardı. ben onu yerdim. ablam ütü yapardı. malum pazartesi temiz gömlek giyilirdi. ben ya da kendisi. hiç farketmez. ama o gömlek mutlaka ütü masasına yatardı. yıllar geçti. artık saat 7 den sonra birşey yeme sakıncaları ortaya çıktı. bizimkilerin yerini popstar aldı. mangal yine yapılıyor ama evde, balkonda. çay ocakta kaynıyor artık. her zamanki koltugunda pederde yok artık. tırnak kesme yerini oje sürmeye, ödev yapma yerini makale yazmaya bıraktı. ütü de yapılmıyor artık eski kadar sık. hele beyaz gömlek ayda 1 kere ancak çıkıyor eski yerine.
bütün bu emareler gösteriyorki ben büyüdüm. ama yeteri kadar büyümedim ki kendi çocuğuma ne makarna makarna yapıyorum ne de ödevinin yetişmesine yardım ediyorum. banyo yaptıracak kimse de yok henüz. eski günlere dönmeye daha var anlaşılan..
ve blog yazmaya tekrar başladığıma göre eski yanlızlığıma dönüyor öğle tatillerim